siyah tayt giyen kızların plastik gibi kokması

bakımsızlıktan mı nedir.. siyah taytlarını çıkardıklarında da yanık kokuyo. ortam yapmışız.. bülent ortaçgil yağmuru dinle falan çalıyor mıy mıy(fuhuş için bunlar şart tabi).. açmışız kırmızı şarabı.. bakkal süleyman abi zaten ince ince dilimlemiş yıllanmış peyniri.. aralara zeytin atmış kıyak diye. yani herkes tutmuş işin ucundan.. kızımız bi götünü köpürtüp, sabunlayamamış.. ben o kız olsam sırf bakkal süleyman abinin ustalığına jest olsun diye yarım kilo göt verirdim. olmadı bu sözlük kızı olmadı.. mahallecek hem sana hem götüne kırıldık...

şu soğukta her kızın göze hoş gelmesi

o etekler, palto altında askılılar... offf. soyunurken kollarını kaldırıyorlar, cam gibi maşallah. body'den fırlamış şeffaf sütyen askıları bile süper. sırtlarındaki sütyen izlerini emerim. böyle pembeli yeşilli dolgu topuk ayakkabılar gördüm. demek ki moda o. kafayı yememek elde değil. pipisel haz doruklara çıkıyor yolda. en tipsizini bile o an atm'ye domaltıp sikesi geliyor insanın. kafasını atm'ye vura vura sikeceksin yolun ortasında. makine habire makbuz verecek, bozuk para verecek. o bile boşalıyor kızın seksiliğine. esnaf bile ayıramaz beni ondan o an. kim çekerse çeksin çıkmam içinden. azıcık daha sikeyim nolur derim. bitiriyor adamı kızlar bu mevsimde. hepsi on numara olmuş. kızlar çok özel her yerleri ayrı bir çılgın.

gecenin sonunda taciz anılarını anlatan kız

birden ağlamaya başlar ve ortamı boğar. nefret ediyorum bu tip kızlardan. 15 yaşında bakkal sürtmüş, 22 yaşında sevgilisinin arkadaşı sikmiş, 24 yaşında kuzeni dayamış. iğrenç konular bunlar hocam. bilinçaltı travmalarını dökecek kadar içmemek lazım. üzerlerini örtüp yatırsam sabaha aşık uyanacaklarını biliyorum. bir aşk daha kaldıramayacak kadar yoruldum. döverek sikiyorum mecburen. sırf terketsinler diye. sırf, beni de "güvenilmezler" listesine eklesinler diye. gittiklerinde saatlerce ağlıyorum. tüm bunların bitmesi ve iyi olmaları için dua ediyorum. inançlıyım çok şükür. abdest alıp arınıyorum her sabah. dualarım o kızlarla. hayat onlara kötü davrandı, umarım sonlanır. umarım kafa sikmezler artık taksim orospuları. küçükken her götü okşanan club yosması olmuyor sonuçta. kimse orospuluğuna bahane bulmamalı. yok yok yine katılaştım. üzülüyorum heralde. bakkala gitmiş masumca ama bakkal buna kaymış. ciddi üzüldüm. o yüzden masa masa geziyor clubda. çok vahim.

facebook'ta öğretmenine yavşayan liseli kız

insanın meslek hayatını tehlikeye atan iğrenç dişidir. bazı eğitimci arkadaşlarımdan duyuyorum, böyle kızlar gece 01.00 sularında özel mesajlarla ilginç diyaloglar içine girmeye çabalarmış. öğretmen-öğrenci ilişkisine yakışmayacak cıvıklıkta, babalarının içki şişesinden aşırdıkları alkolün etkisiyle edepsiz sözlerle sohbet etmek istermiş. çok tehlikeli. bir gün kafan bozuk olup bunları siksen, gitti kariyer. adın çocuk sapığı olur, gazetelerde gözün bantlanır. dayanmak zor. o yaşlardaki kızların aklı yarım olur deyip geçmek lazım. idolleştirirler öğretmenleri. platonik sevdalar içine girerler. tüm öğretmen dostlarımı kutlarım şahsen. ben hoca olsam ayda 3 soruşturma geçirirdim galiba. "öğretmenim yeni eteğim nasıl" diye özel atsa, "iyi ama uzun sanki" diye dalardım ince ince. sabır işiymiş bunlar, şimdi anladım. kutsal meslek harbi.

güzel oğlan otuttur beni

hastane odasında 85 yaşında felç geçirmiş bi teyzeden duyduğum gurur verici laf. fonetik olarak çok heyecanlandırıcı bir cümle olmasına karşın, teyzenin vücuttan en az 20 hortum çıktığı için sevinemedim. kızı da bıkmış bundan. gelini de kaçmış. zamanında kocasını da kaçırmış. oturunca da yatır diyor. yatar yatmaz kaldır diyor. kalınca anında yatır diyor. paso ıspanak sıçıyor. abi nasıl olaylar bunlar, beynim eridi be. of be

antibiyotik aldım diyen kızın verme ihtimali

sıfıra yakındır. migrostan alınan küçük mumları ve dolapta saklanan 3 miller'ı heba eder bu laf. ben direnmekten yanayım. kızlar ortama yabancılaşınca böyle pembe yalanlar atarlar. gayet normal. benim de götüme biri girecek olsa böyle derdim. önemli olan şey, onlarla sevişmek istemediğimiz ilüzyonunu yaratabilmek. canı sıkılan depresif adam rolünü oynamak en doğru şey. eski sevgiliden şikayet etmek çok işe yarıyor bu anlarda. karşıdaki kız rahatlayıp, aşk acısı çeken bir erkekle dertleştiğini düşünüyor. zayıf anında, yarrağı çıkarıp ağzına verince şaşırıp emiyor. kızlar çok ayrı varlıklar. iyi ki varlar.

gece 4'e kadar sanal seks yapan sözlük kızı

çünkü hayallerin süslediği, sıvı alışverişi olmayan uyarmalar çok daha eğlenceli. kimbilir hangi şanslı erkek onun gül kokan amına baktı uzaktan? belki arkanı dön bile dedi. belki de, kız kendinden geçip döndü. belki o sırada sevgilisi vardı herkesin. sanal seksin ahlağı yok. en güzeli bu. o an, o kızı kelimelerle sikiyoruz. gittikçe agresif oluyor chat logu. sevişmek bu kadar hoş olmazdı. 20 dakikada biterdi.

tecavüz haberi okuyunca siki kalkan entel tepkisi

"bu ülkede durulmaz artık gidiyom isveçe allahın belası orospu piçler" yazmakla yansır ortamlara. biraz da habercilerin piçliğidir dostlarım. radikal gazetesinde, tecavüze uğradıktan sonra başını dizlerinin içine gömüp ağlayan kız illüstrasyonu feci. haberin, -sözde- vicdanları sızlatma kapasitesine göre tepkiler değişiyor. genelde, "17 yaşında kıza 28 kişi abandılar" türü haberlerde standart bir entel 3 saniyede, "allahın belası orospu çocukları" yazar ve porno site açar. bu, çok gizli bir sözlük sırrıdır. kimse kabul etmez. acıyı çekenin anca kendisi ağlar. bir de ailesi. gerisi fantezi oluyor maalesef. ya da empati yapan kız duyarlılığı. erkekler bu konuda ne kadar çok küfrederse, o kadar arzuluyordur o anı. tersine pek rastlamadım.

500 kısa mesajdan sonra sevgili olup duygusallaşmak

amından geçmeyen kalmayan biriyle yatıp nazım hikmet olmak çok saçma. bu noktadan sonra, aldatılıp intikam prensi olmak inandırıcı olmuyor. meme arasında uyunan gecelerin sabahında erol evgin gibi uyanmayın amk. motorlar kahvaltıdan sonra "hadi by" demek için var. önemli olan biziz çocuklar. şu sol kafasını bırakın artık. kız yoksa sünger sikeriz. bu kadar onursuzlaşmayın lütfen.

marjinal bir topluluk oluşturduktan sonra tıkanmak

aşırı derecede penguen sikmek istediğinizi hayal edin. dünyada penguen siken kimsenin olmadığını düşünüp içe atıyorsunuz. derken bir mağazanın önünde penguen afişlerine hayranlıkla bakan o adamla tanıştınız. o da penguenci olduğunu itiraf ediyor. başkaları da var diyor. internet üzerinden tüm penguen sikicileri ile iletişime geçip büyük bir komünite olmak istiyorsunuz. birbirinize gaz veriyorsunuz. otoritenin, penguen sikmeye hoş bakmamasını anlamıyorsunuz konuştukça. penguen siken insanların, bazı özel haklara sahip olması gerektiği fikri, gittikçe mantıklı geliyor size. 6 ay sonra 75 kişiye ulaştınız. büyük buluşma zamanı geldi çattı. 75 kişi ile çok gizli bir buluşma gerçekleştiriyorsunuz. muhabbet, penguenler üzerine haliyle. kimisi selçuk erdem karikatürlerine nasıl boşaldığını anlatıyor. kimi de fantezilerini. iki pengueni birleştirip arasına girmekten bahseden bile var. sizin için doyum noktası oluyor bu muhabbet. tıkanma süreci bir kaç gün sonra başlıyor. boşluk hissi bu işte. "napıyoruz lan biz" diye soruyorsun kendine. hayatın akması seni rahatsız ediyor. dünyadaki tüm insanların penguen sikmeye normal bakması hayali bile o kadar güzel gelmiyor gözüne. "baksalar ne olacak ki" herkesin kendi derdiyle alakadar oluşu, heves kırıyor. bir şeyleri değiştirmeye çalışmanın ne kadar salakça olduğunu anlayıp, bu kadar konuşacağıma kutuplara gitsem iyiydi diye söyleniyorsun. değişimlerin ancak çok uzun vadelerde, insan ömrünün yetmeyeceği vadelerde olabileceği fikti yerleşiyor aklına. bundan sonra daha rahat, daha az takan, daha güzel bir adam olup çıkıyorsun. aklında hala penguenler.

sevgilinin gelinlik modellerine bakmaya başlaması

korkutan gizli bir tehdit. yavrum, bu amı son görüşlerin diyor gibi sanki. seks için gidilen evde, ne hikmetse gelinlik dergisi sehpanın ortasında olur. hiç haberi yok gibi yapar kız. her an yüzüne yüzüne vurur beyaz gelinlikler televizyona bakarken. bi de en sevdiği modeli açmış canım benim. yok öyle bedava sikiş demek istiyor bence. artık bir şeyler yap diyor.

askerliğin kalkması

buradaki arkadaşlar kusura bakmasın ama genel bir oğlan rüyası olarak kalır sözlüklerde. yazıp durur enteller 'anti militaristim' 'askerliğe kolum girsin' diye. 10 favori 2 özel mesajla kapanır o iş. bu gazlayıcı entellerin favorilerini gören ibiş --lan herkes benim gibi düşünüyor galiba-- der o umuda sarılıp, uyur o gece sevinçle. ama gerçekler çok acıdır be. bunlar az delikanlı olsalar çoktan 'ev geçöndöröyöm' gidemem demezler, gider aslanlar gibi yapar dönerdi evine gururla. asker kaçağı piçler sizi.. ama o korkak olmayı tercih etti, sisteme bok attı durdu anca. otelde bile kalamıyoom sevgilimle gbt dedi. bok suratlı. gözünün yaşına bakmam böyle rezil adamların.

hemşire yapılı bir kızla sevgili olmak

insandaki adrenalin dürtüsünü körelten iğrenç bir şey. heyecanı alır. marul gibi, sıkılmış portakal gibi bırakır seni köşede. saç çekerek duvara sıkıştırmalı seksler düşlerdi seven yürekler. zorla ağzına pipi sokma düşüncesinden beslenirdi yaralı zihinler. ama hemşire hanım bir gün çıka geldi.. anca çorba yaptı aylar boyu. aşık etti kendine. sonra dayadı şehriyeyi. dayadı kaşarlı domatesi. öz değişimini farkemedin. üzerini ört dedi. soğukta kalma dedi. bir ara çok seksi geldi gözüne. tam iki tokat atıp sikecek oldun, vitamin soktu ağzına. bunu içersen daha iyi hissedeceksin dedi. b12 aşkım dedi. yavaş yavaş ona kaptırdın. daha iyi bir insan oldun. istemeden de olsa, o kızın oyuncağı oldun. pamuk gibisin artık. onun pamuk kölesi tırt bir adam. aynaya bak ve gör!!11! seni dilediği gibi kullanıp, yeni hastalar bulabilir kendine. senden sıkıldığı anda seni bırakır. sense gülümseyen vitaminli ağzınla, artık eskisi gibi sikemezsin kimseyi. parkta oturup elma yersin. karşıdan karşıya geçirirsin sikko yaşlıları. kitapsızlar. bir hulusi kentmen yaratıp atarlar sizi köşeye. inanmayalım. direnelim.

tüm ürünlerin en büyük boyunu alan mal aile

süpermarketten tiksindiren sıkıcı insanlardır. biraz nazik şeyler alın ya. acı sos var küçük, o süper. kasada bakıyorsun, 5 litrelik sızma zeytinyağı, 15 kiloluk deterjan, bir çuval patates, üç kilo et, 30'lu yumurta. ne yiyorsunuz amına koyim ya. nasıl bir hayat yaşıyorsunuz siz. şöyle bi salata sosu alır insan. minik minik meyveli soda alır.

havalı görünmek için doktora tıbbi terim kullanmak

hastanın, "ben de bu işlerden anlarım hacı" tiradıdır. evde, "kesin yorgunluktan şişti bu ayaklar" diyen dana yapılı, bir anda kalifiye ortopedist gibi konuşmaya başlar. - hocam zaten geçen de, mirkopilanj stopiştik sonuçlarına baktım bazı kemiklerde fopirtural hormonlarda dengesizlik varmış. google'da da okudum, öyle. şu olay zaten kıl olan doktor milletini iyice tilt ediyor. beş saat konuşuyor sonra ibneler. veriyorlar reçeteyi veriyorlar domestosu.

sokak röportajında sorulan soruya yalan söylemek

ata sporumuz sayılan davranışlardandır. kamerayı görünce lord gibi hissediyoruz birden. adam göt göbek mangalcı bir tip mesela. "övöt beyaz ökmök yasaklansın bence diyor" günde 2 somun indiriyor deve. hayatı ekmek yemekle geçmiş. makarnayı bile yarım ekmekle tüketiyor. hatuna bakıyorsun. yanındaki arkadaşıyla kikirdeyerek konuşuyorlar. boyu 1.55. ben kesinlikle erkek arkadaşımın öyle davranmasına izin vermezdim diyor. oysa abazanın kralı. sadece kafayı çekip, blur yapıp instagram'a atıyor bok surat. çok belli bu tipinden. ama sevgilim var diyor. hem de ona izin vermezmiş çılgınım. akşam haberlerinde şeker görünmek için şöyle işler yapmak üzücü.

ayrılıktan sonra ilişki istemiyorum tribi yapmak

çevrenin gözünde güvenilmez kişi olmamak adına yapılması farz olan eylem. potansiyel yeni sevgililerin, "aynısını bana da yapar bu" diye düşünmesini istemeyiz. bu nedenle bir süre, sanki sikimiz kopmuş gibi, amımız kurumuş gibi davranıp zırlak görünmeliyiz. çok hoşlandığımız birisi varsa bile, ertesi gün gidip ona yavşamamalıyız. 2 hafta kafi. 2 hafta sonra toplum bizi bağışlar. aşk acımızı aslanlar gibi çektiğimiz için yeni ilişkiyi hakettiğimizi düşünür. sabredelim dostlar.

zirve bahanesiyle pavyon eğlencesi düzenlemek

herkes kültürlü olduğu için daha zevkli geçecek aktivite. arkadaşları toplayıp yapınca çok kıro oluyoruz. anca futbol ve karı kız lafı. ama sözlük öyle değil. dexter izliyom ben diyorum, herkes biliyor diziyi. baba ben xanax içiyorum dediğimde gözler doluyor. kızlar da hoş. herkes öylesine yazıyorum bir amacım yok diyor. kimsenin amacı yok, nefis olay. öylesine sikişiyoruz gece. amaç sadece hoş vakit geçirmek. sağlam grup önersene diyen oluyor. kulağa hoş gelen her şeyi dinlerim diyeceksin orda. önemli. böyle muhteşem bişey ya, nasıl desem. şakalar eğlenceler.

sevgilisi olan erkeğe yazmak

cidden o ara manitam varsa... eğilsin kendi amını yalasın o terbiyesiz. kimse sevgilimin serçe parmağı etmez. amlarına koyarım bunu yapanların. ağızlarını doldururum. kafalarını kırar tokatlarım. bacaklarını morartırım. kimse sevgilim varken bunu yapmaya cesaret edemez. külotlu çoraplarını yırtarım onların. göğüslerini ısırırım. pislikler. çok büyük şerefsizliktir.

kız rahat hissetsin diye imam nikahı yapmak

sanıldığı kadar kolay değildir. imamlar çok kıl. ailenin izni olacak der. o imamı şimdi bulsam kafa atarım. bazen kandırdığımız kızı bir türlü ememeyiz dostlar. bu gibi durumlar için imam nikahına kadar düşeriz. vicdani açıdan karşımızdaki hanımı rahatlatır, güzel olur. saç sakal karışmış halde metallica tişörtüyle imama gidersek aile gelsin der. inanmaz. oysa benim bildiğim arkadaşlardan 2-3 şahit bulunca olayın hallolması gerektiğidir. bu gibi durumlarda imama en benzeyen dostumuzdan rica edip, yalandan bir imam nikahı şenliği yapmalıyız evde. böyle her gördüğümüz kıza atlamamalıyız aslında. demokrat hanım memesi daha iyidir. muhafazakar olunca uğraş dur. zor olanı seviyor insan galiba. bazı iç anadolu aşklarında böyle şeyler yaşandığını işitiyorum hala.

küçükken zorla saçı kazıtılan çocuk

arkadaşları arasında alay konusu olur. bunlardan biriydim maalesef. yaramazlık yapardım ve berbere gidip dazlak olarak çıkardım. kişiliğim sikildi bu olaylar yüzünden. o yaşlarda tipsizdim. iki gram uzatıp adama dönüyordum. kel olarak giderdim okula. kızlar parmağıyla beni gösterip gülerdi. ah be baba. ne kötü cezaymış. keşke dövseydin, kızsaydın. büyüdükçe güçlendim. intikam alacağım dedim. tipim çağ atladı, vurdum kızlara hep. amlarını ısırdım. tepikledim. siktim götlerini. hiç acımadım. aslında özümde çok iyi olabilecekken bunlar oldu. çok gülerdi meral bana. yeşilay kolu gezisinde sen gelme kel dediler. memelerini kopardım ilerde hep. manyak oldum.

sevgilinin iç çamaşırlarını satmak

azil adlı kitapta şunu demişti yazar, "insanlığın bin çabayla iki bin yılda yarattığı asgari ahlak, elli yılda televizyon tarafından çiğneniyor. ve on yıldır da internet tarafından yutuluyor." internet mahvetti hayatımızı. daha önce hiç aşina olmadığımız ama içimizi kıpır kıpır ettiren o hayallerin gerçek olduğunu gördük. ve böyle insanlar yarattık farkında olmadan. parasızlık çok zor. uzaktan atıp tutması kolay. kan, alkol istiyor. başka seçeneği kalmadı belki de bu adamın. üniversite birinci sınıfta tanıştığı (şu an üçüncü sınıftalar) masum kadın uyurken, mis gibi kokan külotlu çorabını sıyırdı bacaklarından. internet onu kirletmişti. böyle bir arz-talep olduğunu biliyordu. ve sadece iki şişe absolut parasına...lanet herif. yazarken bile midem bulanıyor. iki şişe absolut için sattı kız arkadaşının iç çamaşırını. viski içen zengin siklerin, onu koklayıp 31 çekeceğini bile bile yaptı bunu. bok herif. kapitalizme yenilmişti. alkolik bedeni bir kaç gün daha uyuşacaktı. hepsi o... bu gibi terbiyesiz olaylardan hiç hazzetmesem de, anlayışlı olmaya çalışıyorum. böyle durumda olan biri olsa yardım ederdim belki. karşılık beklemezdim. çünkü kalbim çok temiz. sevecen bir mizacım var.

selvi boylum al yazmalım 2 ilyas'ın intikamı

şımarıklık yapacak kadar çok param olduğunda, çekilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağım muhteşem proje. modern bir kill bill masalı. cemşit denen abazan fırsatçının dinamitle havaya uçmasıyla başlayacak film. kendini alkole verip kamyonuyla sessizce uzaklaşan ilyas, zaman içinde iyice güçlenmiş kamyon filosu kurmuş ve çok katı bir adam olarak dönmüş olacak. orospu asya'yı sürüm sürüm süründürecek. al sana emek, al sana sevgi diye deepthroat yapacak acımadan asil sikiyle. bunu televizyon karşısında izleyen tüm sikik enteller ağlayacak.

kadınlara anlatmalık acı hikaye taslakları

piç erkeklerin olmazsa olmazıdır. hikayesi olmayan piç erkek yarım piçtir dostlar. bıyıksız abdullah gül gibidir. olmaz öyle. hepimiz biliriz ki, zamanla bedenimiz am suyuna bulandıkça, boxerımızın içinden karı saçları çıktıkça aynı hikayeleri aynı içtenlikle anlatamaz oluruz. farklı bir şeyler bulmalı. değişik hikayeler sallamalı kafadan. aile sorunları konsepti iyidir ama artık sıktı. neşeli bir piç, bir anda "annem ve babam boşanmak üzereydi ben de odada sessizce ağlardım, korkardım" dediği anda, benim diyen en katı kız bile oracıkta donunu indiriyor malumunuz. bunun dışında "terkeden acımasız ilk sevgili" hikayemden de bıktım. herkese aynısını diyorum. terkettiyse etti amına koyim 17 yıl oldu lan. karının 2. çocuğu olacak. bunların hiçbiri değil. bunlar çok sıkıcı. yeni ve farklı bir şeyler olmalı. düşünelim derim ben babalar.

obsesif kompülsif bozukluk

her 10 sözlük yazarından 12'sinin sahip olduğu rahatsızlık. o kadar çok okb olan oldu ki, kinyas ve kayra aforizması oldu ortamlar resmen. insanın konuşası kalmadı. çok karizmatik ve meme sağlayan hoş bir hastalık bu. kapının kolunu mutlaka 3 kez çevirdiğimi yazsam, yeşil çizgili eşofmanı ile sözlük okuyan bir kızın göğüs uçlarını dikleştireceğimi biliyorum. bir amı mutlaka 7 kez aşağıdan yukarıya yalamam da beni özel kılan minik bir ayrıntı sadece. çünkü manyağım. ben musluğu hep 14 kez kaparım. elimi 6 kez yıkar, pipimi günde 8 kez keserim. terliklerim hep bitişik durur. niye ayırmıyorum onları? çünkü deliyim. oysa tüm bunlar da hayal ürünü. yalan amk. yemeyin şu tarz şeyleri artık ballarım ya. bi kuru üzgün surata iki okb'ye açılmasın hemen o bacaklar.

aşık olmasam sana katlanmazdım diyen sahtekar kız

yediremezsiniz iri memeli hafızlarım. herkes yer ama kudretli interaktif sevişicileri yemez artık bu numaraları. yememeli de. aldatırsın, döversin, anal mania yaşarsın kızla. yapmadığın pislik kalmaz. zaman zaman, "o kadar da" gurursuz olmadığını ispat etmek için, aşık olmasam şimdiye çoktan terkederdim der bu hanım kızımız. aşk, meşk hikaye. aidiyet yeşilçam'da 'kamyon arkası yazı' olarak kaldı. bu kızımız da sadece alışkanlıklarını bırakamaz. yeni bir hayata başlamaktan korkar. yabancı erkekler öcü gibidir. oysa o, tüm odalarını bildiği evde sürrealist bir tablo gibi flu akıp gitmek ister. sabah kahvaltı hazırlar ölü gibi gözlerle. biraz daha katlanır. "gittiği yere kadar" diye avutur kendini. başka alternatifi yoktur. başka bir hayat için çok erkendir. çok kapanmıştır küçük odasına. çıkamaz birden. ezilmekten korkar. ezecekse madem, ''tanıdığım yarrak'' ezsin beni der. artı puanı kapar. aferin ona.

cool durmak için ilk buluşmada kıza defol demek

hakiki bir piç erkek davranışı. öyle çakma piç değil adam. boşalırken titreyip evlenelim buket diyen piçlerden değil. özü piç. kız ilk buluşmada bara geliyor, adam bacak bacak üzerine atmış. siktir git duygu diyor. elinde mojito. bunu yapmaması lazımdı en azından sikene kadar. ama dedim ya, adam çok piç. duramıyor. bazı kızlara bu tarz -- kovulma terapileri-- şart kalkmış götünü standarta çekmek için.

back to the future

banyonun ampulünün değiştirilmesi gerekiyordu. yataktan çıktım, kıçıma donumu geçirdim. banyoya girdim. işlemin daha konforlu bir şekilde gerçekleşmesi için klozetin üstüne çıktım. fakat tam o an işlemin yeni başrol oyuncusu olan, taze ampulü yanıma almayı unuttuğumu farkettim. sevgilimden ampulü getirmesini sevgi dolu bir dille rica ettim.o bu isteğimi itici bir nazlılıkla karşıladı. ikna sürecinde kesinlikle içinde olmak istemediğim rezil,klişe bir diyalog yaşandı. sesler inceldi, kız çocuğu gibi konuşuldu. rezaletti. sonunda sevgilim çok da güzel olmayan kıçını kaldırıp elinde ampülle banyoya geldi. bu arada "sevgilim" kelimesinden nefret ediyorum. neyse. ampül meselesine dönüyorum. klozetin üstündeydim. ampulü değiştiriyordum. tam o an keşke söylemeseydim dediğim bir şey söyledim: - şimdi doktor brown gibi düşsem klozetten, akım kapasitörünü çizebilir ve zaman makinesini icat edebilirmiyim acaba? bön bön yüzüme baktı... "komik değil." dedi. sonra kafamdaki ampül patladı. zaman durdu. klozetin üstünde düşünmeye başladım. öncelikle söylediğim şey tabii ki komik değil. salak flörtüm, benimle beraber yatan dişi, boşalmasına yardım ettiğim bayan, boşalmama yardım eden hanım, genelde beraber yemek yediğim kız. sevgilim işte amaaann... işte, o gülsün diye söylemedim. istediğim sadece benim için önemli olan bir şeye dikkat ettiğini görmekti. - salak, sen kimsin bunu becereceksin? - delorean'ın yok akım kapasitörün olsa ne boka yarar. gibi cevaplar beni mutlu ederdi ama salak kız, ona izletmeme ve benim için çok özel bir film olduğunu söylememe rağmen hiç bir ayrıntıya dikkat etmemiş. sadece geleceğe dönüş ile ilgili bir mesele değil. godfather'ı da ona ben izlettim. dikkat etmesi gereken tüm sahnelerde uyardım ama ağzıma büyük bir portakal dilimi alıp ona döndüğümde, yine: "komik değil." otoyol gişesinde beklerken tedirgin olduğumu söylediğimde. yine aynı bön bakış... kafamdaki ampül patladı. ciddiyim... bu kız bunlara dikkat etmiyorsa yanımda ne işi var? benim istediğim bu değildi ki. istediğim bu değilse neden banyomun yeni ampulünü yataktan kalkıp getiren o? napıyorum lan ben? niye kazara sikindirik bir ilişki içindeyim yine? niye bu kıçı çok da güzel olmayan hanımefendiye sevgilim diyene kadar büyük motorlu bir amerikan arabası gibi patinaj çekiyorum? kafamdaki ampul patlağını unutup, banyonun ampulüne döndüm. işlemi bitirdim. klozetten düşmeden indim. sevgili sevgilimi yatağa yol ettim. salondaki dvd koleksiyonumun yanına gittim... geleceğe dönüş'ü özel yerinden aldım. üstündeki tozları görünce sinirlendim ve ıslak mendille pavyon mavisi renkli trilogy'nin kutusunu sildim. sonra elimdeki geleceğe dönüşe bakarak koltuğa oturdum. miguel corleone gibi bacak bacak üstüne attım. ve ayrılık konuşmasının nasıl olması gerektiği hakkında düşündüm.

welcome to the machine

Hoş Geldin Makineye Hoşgeldin evlat, hoşgeldin makineye. Nerelerdeydin? tamam biz biliyoruz nerelerde oldugunu Petrol hattındaydın zaman öldürüyordun, Oyuncaklarla ve izcilik faliyetleriyle Bir gitar satın aldın kendine, cezalandırmak için anneni Ve sevmedin okulu, Ve kimsenin budalası olmadıgını, Bu yüzden hoşgeldin makineye. Hoşgeldin evlat, hoşgeldin makineye. Neler düşledin? Tamam biz söyledik sana neler düşleyeceğini. Büyük bir yıldız düşledin, sıkı gitar çalardı, Her zaman lüks restoranlarda yerdi. Jaguar’ını sürmeye bayılırdı. Bu yüzden hoşgeldin makineye.

çapkın gömleği giymiş utangaç erkek

çok çakal biri. bakmış böyle şeyler prim yapıyor, hemen sanal ortamlarda cool bir tavır ve hep ray charles dinlerim olayı. şöyle siktim, böyle yaladım demeler. oysa hepsi fos. yalnızlıktan gebermek üzere. 700 kilo bir kızın bile omzunda zırlar. kanıyor bunlara hep kızlar, ilk buluşmada aşık oluyor adam hemen. daha önce hiç böyle hissetmemiştim burcu diyor. daha önce hissi bile yok belki siki kopasıcanın. duştan sonra özenle kremlediğiniz bacaklarınızı şu eziklere dilletmeyin be dostlar. gerçekten sikip atan tiplere yamulun bari. loser edebiyatı bitsin artık. cemal süreya falan siktir edip yatağa uzanalım.

tecavüz fantezisi olan kadınlar

sert seviyorlardır, abartılcak bir şey yok. irade, düşüncenin önüne geçtikçe isterse tavşan kostümlü 4 adamla büyük kanyondan atlarken sikişir bu kadın. pamuk teyzelik yapanlara kılım. sadece şöyle ekstrem bir durum derlerse anlayabilirim, olayın potansiyel bir kriminal tehlike olduğunu, savaş olur ve bu tür insanların içindeki hayvan ortaya çıkar. eğilimi olduğu konuları ortamdan istifade gerçeğe döker. ki bu bile, sadece tecavüz değil diğer fantezileri de kapsayan özel bir durumdur. bu konu üzerinden saldırmak eksik kalır. böyle hanımların çoğu iradesine hakimdir. yan komşu dul kadının sizi düşleyip 31 çekmesi haricinde bir ekşın beklememeli. sanal ortamlar hariç dile bile getirmezlez bunu. getirip bu şekilde bir roleplay isterse de gidip ağzını yüzünü sikerim döve döve. hiç problem değil. sonuçta zevkli duruyor o his. olayımız bu.

hoşlanılan kızların aynı kişi çıkması

çok pis koyar. kız meğer makyözmüş ve tam sikecekken plastik maskesini çıkarıp yüzümüze tükürüyor. sonra ikinci kat maskeyi çıkarıyor. sözlükten yazıldığımız hatun da o çıktı. elde kaldı sıfır. giyinip gitmeli bence uzatmadan. azimli kızmış. intikam tugayı adeta. helal olsun ya.

alkol ve aile içi şiddet ilişkisi

alkollüyken, "yemek niye tuzlu amına koduğum" diye eşine dalan adamın ayılınca eşini dövme olasılığı bakidir. bu kez tek ihtiyacı olan, reflekslerini ve cesaretini artıran uyarıcı madde eşliğinde bulduğu "yemek tuzlu" bahanesinden bir kalem daha ağır bir bahane olacaktır. atıyorum, "neden verdiğim parayı çok harcadın" spesifik manyaklar için olmayan ilişkidir bu. hani şu samanyolu dizilerinde senelerdir alttan alttan empoze edilen, sadece rakı içtiği için karısını döven ve çok kötü olmak zorunda olan adamlar gibi. kadını sikecek ve dövecek eşek gibi gören bu adamları engellemek için doğuda binlerce kampanya yap eğitim adına, o herif yine gider, o kızı 15 yaşında 50 yaşındaki birine 100 koyun karşılığı satar. karıyı da döver. sabah da tarlaya sürer. sihirli değnek değecek gibi göstermesinler böyle ailelere alkol daha az girince olacakları.

trip atan kızı normale döndürmenin yolları

her zaman olduğu gibi şiddetimsi seks. - sen yalnız olmayı seviyorsun - bitsin diye mi uğraşıyorsun - aynısını ben yapayım bakalım kaç gün konuşacaksın - sorumsuzsun - çocuk ruhlusun - bencilsin. ben ben demenden yoruldum - merak etme bundan sonra karışmayacağım. ne halin varsa gör. - çok pişman olacaksın. ööeh yeter amına koyim!!! buradan sonra sessizlik oluyor sonra bir süre kendi kendine ağlayan kız birden gelip sarılıyor. "neden böyle olduk biz" diye sormaya başlıyor bu sefer de... yok amk. çaresi yok bunları susturmanın. bik bik bik bik. en güzeli şişme kadın. lanet olsun be.

uzun süre sevişilen kızın anlamsızlaşması

ilişkilere dair çok tuhaf bir ayrıntıdır. örneğin ilk buluşmada terli terli siktiğimiz partnerimizi 6 ay sonra pür-ü pak olsa bile isteksiz sikeriz. "sikeyim de gitsin" der gibi. çok şımarık ve piç bir tutum ama netice de bu. o andan sonra memelerini yalamayız bile. pencereden bakınca gördüğümüz öylesine bir kıza kalkar sevimli pipimiz.. aşkitomuzu da o kızın gazıyla sikeriz gece. bunlar çok ilginç. sadece sözlük moronlarına kılım. bütün bunları red edip cemal süreya modunda dolaşmayı çok abarttılar, oysa yalan amk. insanca işler bunlar abi. sosyolojiye dalan salaklara feci kılım. hayvanlıktır ayrı ama nedeni yok. çük var, kalkıyor, kız da geliyor. irade hep bunlar.

acılarla dolu bir hayat hikayesi anlatmak

bar ortamlarında en güzel kızın donunu emmeye davetiye çıkaran klişe. neden böyle olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. bazen annemle babam boşandı diyorum, bazen ilk sevdiğim kız en yakın dostumla yattı diyorum. am garanti oluyor. hikayeler değişiyor sıklıkla, bazen babam annemi kesti diyorum, bazen erik ağacından babamın üstüne düştüm diyorum, sallıyoruz. çok az da süslemece. hayır anlamadığım, ben çok burukumsu bir hayat geçirdim diye neden bana veriyorlar? biraz saçma bu. tamam, acı küpüyüm ama cart diye amlarını ayıracak kadar efkarlandılarsa, demek ki çok içtiler. alkol döle boğar arkadaşlar. solcu tweetlerine aldanıp içmeyin kızlar. sonu göt, sonu karanlık, sonu sperm banyosu. memeyi çok sevmeme rağmen masum kızların pipi harmanlamasına acıyorum. insanız. vicdanımız var.

7 yıldır aynı kızı sevmek

büyük başarıdır. en fazla 2 yıl oldu. 4. sene ana avrat söverdik artık. o süre zarfında 6-7 kere aldatmışlığım da vardır. hakkaten 7 yıl bunu yapan varsa alnından öpüp çeyrek takmalı bence. her an sevmekten bahsediyorum. yoksa hepimiz 10 yıl önceki sevgiliyi 5. kadehten sonra seviyoruz. öyle gecelik tırt sevmeler değil yani... 7 yıl, her saniye o kızı yaşamak büyük irade. şu an ayağa kalkıp alkışladım mesela. üzüldüm de. kız sevmemiştir kesin. kız sevse, erkek sevmezdi amk. bir türlü mükemmele ulaşılamıyor. seviyor gibi yapmak en güzeli. kimi gördüysek "unutamadım seni" ayağı yapalım. sonra sert sex. değişik bir şey yok neticede. maksat zaman geçsin.

ne işi var kürtlerin istanbul'da

belli başlı işleri var olarak yanıtlanabilecek anlamlı soru. ilk olarak sat köydeki inek öküz ne varsa gel. babanın işi belli. siirtli camış usta çiğköfte house. önce anadolu yakasında nispeten ucuz bir semtte açıyorsun dükkanı. büyük oğlanı ve ortancayı taksiye veriyorsun. en küçük iki tanesi midye sektörüne giriyor. 17'lik süt bir kız var. onu da esnaftan zengin birine ver gitsin. bu şekilde 5 sene çalışsalar olay bitti. oğlanlar kendi arabalarını alıyor. işi de öğreniyorlar. "abla çevreyolu kapalı şurdan mı gitsem" demeye başlıyorlar. camış usta da yemeksepeti ile falan anlaşıyor. 3-4 motokurye ayarlayıp servis ağını genişletiyor. sonra bir dükkan daha, bir tane daha. sosyal medyada da "camış ustanın çiğköfteler nefis" diyorlar hep. zincir oluyor birden. bunu gören akrabası da geliyor. "mardinli cemalettin usta ciğer boutique" bu insanları 10 yıl sonra tanıyamazsın. şiveler, duruş, giyim kuşam hepsi değişiyor. istanbul mu kürtleri yutup asimile ediyor, onlar mı istanbulu yiyor belli değil. bence birincisi. buraya kadar ırkçılık yapmadan geldik. çalışana veriyor allah. illegal işlere bulaşmadan, ex var roj var demeden, ailece çok çalışan bu insanların bu tür başarı hikayeleri çok fazla. çalışan çırpınan adamın hakkını alması gayet doğal. sonra birden bu kardeşlerimiz "istanbul bizi mahvetti" diyor. sadece buna kılım. zorla mı asimile ettiler amcık. gidip köyünde koyun otlatsaydın. televizyonda gördüğün hayatı merak ettiğin için donuna kadar satıp geldin. terörden kaçtık dedin. bari istanbula laf etme nankör.

online hatun varsa acilen bana mesaj atsın

sözlükteki amacı bilgi paylaşmaktan çok dünyevi zevkler olan sapık bir erkeğin avam söylemi. kafka hocamızdan bir pasajı tartışmak yerine cinsel muhabbetlere girmek için hava çok soğuk sıkı giyindin değil mi? ne giydin bakim diyecek belli ki.. uzak duralım böyle pisliklerden sütlaç memelilerim.

türkiye'de kadın olmak

küçücük bir vajinayı, haşmetli bir çük ile genişletip içine bırakıp kaçınca, kaderine terkedilmek zor tabi. kızları bu yüzden seviyorum, katlanıyorlar abi. çaresizce banyoya koşup taharet musluğu ile muhatap oluyorlar. acının, kederin dibiler. çok salaklar ama hepsine saygım sonsuz. canımsınız be. kokunuz yeter.

sabah ezanından rahatsız olan solcu

sadece bazı pragmatik amele, burger'da acı sos alamayan sözlük yazarlarının rahatsız olduğuna tanık olduğum ezan türü. çoğu boktan gecede "pişmanlıkların bittiği an" olarak dolardı kulaklarıma uyumak üzereyken. bir sürü pişmanlık olan ve kaldırımda elde efes ile sonlanan gecelerin sonunda, sabah olduğunu, hayatın hala devam edeceği hissini veren muhteşem sesler bütünü. inananlara saygısızlık değil bu. o saatte uyanıp soğuk su ile ayaklarını yıkayanlar elbette üstündür benden. benimki sadece, ruh hali tasviri.

entellik hastalığına yakalanmak

bunlara cihangir cafelerde sık rastlanılır. sik sik tipler var. kediler masalara tırmanıyor. anca kedi var. garip insanlar kedilere tost yediriyor. arada ünlü olur. ünsüz yönetmenler de olur. bugün zeki demirkubuz vardı misal. köşede düşünüyordu bön bön. kör bir kızla, iranlı mülteci sevişirse nefis iş olur hocam dedim. ok dedi. filmimiz yakındır. kedi sandalyeye çıktı. cihangir kedisi diye saygı duyuyor enteller. entellik çok büyük bir salaklık, bunu anlıyor insan. çay 2 tl yiğitlerim. entel ayağına geçiriyorlar. artık adam olalım. insan olalım.

gecenin köründe düzeyli sohbet isteyen kız

sıkıcı gecelerde son bir umut bakar...bakar... uyur sonunda bu kız. algılarımız çok farklı onlarla. ortak bir cinsellikte terliyoruz ama ona ulaşma araçlarımız farklı. ben hemen "nerdesin geleyim" demek istiyorum o benden murat menteş bekliyor, murathan mungan ol diyor. olmuyor işte abi...anlaşamıyoruz! gece gece kalkmış yarrak. olaya girmek istiyorum en geç sabaha. o saatte sevgilinin tokasının kokusunun ebesinin amı gibi şeyler yazamıyor bu erkek milleti. gözümde hello kitti baskılı pembe donlar dönüyor. lak diye yırtıyorum onları. burnumu -çok afedersiniz- vajişe gömüyorum. nefesim, ruhum am doluyor. iki taraf da biraz anlayışlı olsun. lütfen şu sosyal kuralları bırakıp sikişelim artık! boşa giden o kadar spermim var ki... insanlık bu değil be.

sana waffle yaptım hayatım bu da fotoğrafı

günümüz instagram dünyasını yansıtan leş bir hatun lafı. reel hayat ile instagram olmak üzere ikiye ayrılırlar. sana, vişneli kurabiye yaptım bu da fotosu hayatımın anlamı diyen hatunlarla olmaz b-oğlum. bu sanal dünyada, "artık o kurabiyeleri yemek istiyorum bitanem kavuşalım artık" diye diye geçer ömür. böyle 7-24, at çükülü, domuz götü parçacıklı waffle yaptım sana hayatımla erir gidersiniz. sanal aşklar platonikliği körüklüyor sadece. mide buu. kurufasulye istiyor, salçayla ekmek istiyor. soğan gömmek istiyor. metabolizma sucuğu göm diyor. bilmem anlatabildim mi? "vişneli kurabiye yaptım bu da fotosu hayatımın anlamı" diyen kızın, hiç bir derde derman olmayan bir kezban olduğunu anlamak için onu havaalanından alıp eve getirip sikmek gerek.

dünyanın en başarısız bilim dalının tıp olması

ortaçağ'da insanlar bir çıban yüzünden ölebiliyordu ve ortalama ömür 40 yıldı faraza. şimdi aynı çıban çıkınca o adam yine ölüyor. sadece o hastalığa ad vermiş bu sikik bilim. sikipoçis hokolopis hastalığı demiş mesela. hoopp bitişkoo. seks seks seks.. tıbbın 500 yılda yaptığı bu abi. bir de hastalığın nedenini bulmak. ellerinde mikroskop var ya götverenlerin, yay gitsin artık. görüyor bakteriyi, aha bu yaptı diyor. bu da tıbbın büyük gelişmesi oluyor. o yaptı ama çözsene koç? yok işte. tıp çaresiz. neye çare oldunuz? ortamlarda --doktorum-- diye amcık emmeyi biliyorsunuz ama. adi ibibikler. .

dünyanın en başarısız bilim dalının tıp olması

el ayak üşümesine bile çözüm bulamadı daha bu ibişler.. kan ilacı iç gibi nene tavsiyesi eşiğindeler. kansere çare bulamazlar, immün hastalıklar (als, ms) ile pek hoş değil araları. aids desen o da bağışıklığa giriyor heralde. ileri sirozda çaresiz kalırlar. işitme kaybı ve tinnitus gibi sorunlarda aval aval bakarlar. bu ibnelerin hepsi "tıp maalesef çaresiz" deyip durur. yüz nakli, böbrek nakli gibi ekstrem durumlar hariç bir yarrağıma yaramayan bir bilimdir tıp. sadece gazla varlığını sürdürür. arz ve gaz.

dünyanın en başarısız bilim dalının tıp olması

500 yıl önce ata binen adam şimdi kıtalararası uçuyorsa ve doktora basit bir nezle için bile gidiyorsa, bu bilim sikkodur hocalar. bol bol vitamin alın, iyi dinlenin hedö hödö yapın diyorsa uzman diye geçinenler, biz yarrak gibi bir bilimi temsil eden insanlarmışız diye utanmalı kanımca. bu sikik tıp biliminin önemli kaçışlarından birisi de, "oo orası hassas sinirlerin olduğu bir bölge orayı ameliyat edersek kolunuz tutmaz" eşiğidir. hassas olduğu için siz varsınız zaten pezevenkler. bir boka da çare bulun lan. 20 yıla bir "tıpta devrim, artık lazerle 3 dakikada taş düşürülüyo" gibi gaz haberler yapıp bilimi meşru kılarlar. aslında hala lokman hekim, şifacı dede kafası.

içe kapanık kadının seks manyağı çıkması

aslında çok derin görünüyorlar ama kürk mantolu madonna, kinyas kayra ayarında kitaplarla hayatın anlamını arıyorlar. köklerden gelen öğretilmişlerini reddetmeleri onları daha kolay av yapıyor. aslında özeniyorlar ideallerindeki yaşama. ben de bu açığı kullanıyorum. olduğundan farklı görünmeye çalışan birini sezince, ona hayalindeki kişiymiş gibi davranıp minik vajişine çübişimi daldırıyorum. uçak masrafları, haftasonu için alışveriş, dönüş bileti, cumartesi eğlencesi derken 700-800 ü buluyor masraf. kotayı aşmamaya özen gösteriyorum.

yalnız olan her kızın er geç vermesi

facebook'ta ümit yaşar şiiri paylaşımı esnasında bile, "kemal gittikten sonra" gibi bir cümle kuran her kadının aslında ne istediği hafızama çakılıyor. biri gittiyse, bir kadın birisi için acı çekiyor ve benimle "sekse giriş 101" konuşması yapıyorsa, sizli-bizli konuşuyorsak... ben o saniyeden itibaren demirden pipimi sıvazlayıp, bir hanımın daha amını çalıp terkedeceğim için gururlanarak anala akıyorum. bu tür ince seziler çok güzel. bu sayede yılda 7 meme gömüyruoz, karnımız doyuyor. bazı hanımlar iyiki varlar.

kız erkek kavgasında kızın tarafını tutmak

gayet mantıklıdır. atletle oturup kolunun altını koklayan bi tip bize ne kazandırır allaaaşkına. ''kardeş sağolasın delikanlı adammışsın'' der en fazla. sikerim öyle delikanlılığı. her türlü hatun haklı. çünkü saçları daha güzel kokuyor. çünkümsü kızları seviyom.

barmen

öğrenci dostu bir meslek türü olarak 'gece hayatında' kendine yer bulan, bu harkulade meslek türünü icra eden emekçi. her tür şekil tipe ev sahipliği yaptık, bambaşka dünyaların bambaşka insanlarını tanıdık. her kaba girdik, tuhaf hikayeler, tatlı anılar, yepisyeni insanlar, gıcık mizaçlar, pislik patronlar, benim gibi öğrenci emekçiler vs. okul hayatımın son dönemine girmiş olduğum bu zamanlarda, galiba ileride 'taksim' hengamesini bir şekilde özleyeceğim. kısmet. son 7 ay.

bir daha tost yapmayacak mısın bana

ayrılıkların en can yakan sorusu. ince ince dilimlerdin aşkım domatesi. kaşarın içine çok az beyaz peynir atardın... artık başka erkeklere tost yapacaksın. değerini bilmedim, aldattım seni. hem de defalarca. defalarca. koydum işte amlara ki. ooh canıma değsin. kendimi avutuyorum pırasa başlım. ekmeğe baktım. bir sürü entel ekmek. kepek ekmekleriyle doldurduk evi. sen gül diye. sen gitme diye aldım. tost için. bunları kim yiyecek amk diye düşünmedim bile... dayanamadım sevgilim. iki meme gördüm unuttum tostları. yaladım onları. uçlarına reçel sürdüm. bilsem ki yine gideceksin, yine yalardım. yalan yok. acıma bana. iyi olamadım. yaptığın tostlara layık olamadım. hadi kalk sevgilim. son bir tost yap bana. kalk lütfen kalk... çay demle piç. tost yap. bırakma beni aşkım...

yazarların metal müziğe başlama hikayeleri

arkadaş gazıyla başladım ben. paketi çıkardı, yak dedi. yok ben bilmem böyle şeyler dedim. annenden mi korkuyorsun dediler, bir anda sahilde tüm grup etrafımı sarıp "korkak tavuk" diye bağırdı. hoşlandığım kızla göz göze geldim. bana acır gibi bakıp başını iki yana sallıyordu.

piç erkeklerin cinsel gücünün zamanla azalması

acı gerçek budur dostlar. şimdi herkes, ben süper sikerim tribine girer kesin ama dönüp bakın seks grafiğinize. piç dediğin adam düzensiz beslenir. öğlen 3 gibi hamburger yer. gecenin köründe sucuk kızartır. sigara içki ayrı siker zaten. efendi erkek öyle değil. bu adamlar sabah uyanıp koşar. çünkü am yok. herif o kadar efendi ki, memesizlikten spora vurur. sabahları yumurtasını hüpletir. beyaz peyniri sürer şıp şıp. piç adam o sıralar uyuyor olur. ya da uyanıp limonlu soda içer. yıllar geçer, bir bakmışsın piç erkek sevişirken daha ağır kalmış. efendi erkek ise tam bir seks makinası. sikiş prototipi. kızlar işini bilmiştir lanet olsunki. kırılma noktamız bu.. amlarından bal damlayan o canlılar işini hep bilmiştir. anında terkeder piçi. ilahi adalet. katlanmalı ama sonumuz iyi değil.

cemal süreya'nın alkol ve aile içi şiddet sorunu

malesef gerçekler çok acı. madalyonun diğer yüzüne bakmak lazım. günümüz entelleri biyografiden çok facebook aforizma gönüllüsü ama... akdeniz'de dahil her yerde sikişirim mealinde yazdığı yazıyı bile aşka yormak akıllıca tabi. konduramazlar cemale 'alkolik-şiddet eğilimli-sapık karakterini' bu lanet olasıca kütüphaneci cemal, alkoliktir hafız. içip içip maraza çıkarır o tarihlerde, hanımını evden kovar, kadıncağız da aile evine dönmek zorunda kalır. iş burada başlıyor. tarih bunları pek yazmaz ama o 'adam ne içli' dedikleri tüm vecizeler bu tarihlerde vuku buluyor aşağı yukarı. bunları bilelim. gerçekler çok acı. gerçi iki aforizma patlatana 'mükemmel erkek' etiketi yapıştıran her kadın da sikilip, ilk alkol dolu gecede kovulmayı hak ediyor gerçeği göremeyip. tamamen bu hanımların suçu. helal olsun cemale de.

solcuları 3 ay oyalayacak bir gaf yapmak

gençlik kollarında tartıştığımız zor iş. bir ara r4bia vardı şanslıydık. geçenlerde sırf yokluktan yozgat il başkanı yardımcısına açıklama yaptırdık. "kırmızı pantolonla gezeni her türlü sikerler" mealinde bişey dedi adam, yalandan görevden aldık. solcular 2 ay rahat durup eylem yapmadı. bunlara espri verip internette oyalıyoruz. 4 sayfa yazıyor her biri. solcuları her an oyalamamız lazım. yoksa taş atıp araba yakarlar. maalesef bu kanserle yaşamayı öğrenmeliyiz.

solüsyon solculuğu

allah razı olsun ki gezici devrimci kardeşlerimiz sonrasında ekmek yediren bir solculuk türü. çatışma anında ara sokaklarda, "ooo faşizm mi bayan" diyerek az bacak ellemedim. sürdüğüm de arko krem. tamam, boktan ve ahlaksızca bişi yaptım kabul ediyorum ve biraz da utanıyorum. ama o kadar güzellerdi ki. o kadar güzel birilerini yerde uzanıp acı çekerken görünce ister istemez siki kalkıyor insanın. apolitiğim aslında. sadece yarrağım kalkıyor böyle bdsm olaylara. yanış anlamayın sakın sol yoldaşlarım. çok korkuyom yanlış anlar birisi diye.

topçu kışlası yerine tekerlekli yürüyen avm yapmak

her zaman bizim için en iyisini düşünen hükümetimizin henüz aklına gelmeyen zeki proje. mesela semtin birinde alkol alıp duran ayyaşlar mı var, çekiyorsun avm'yi geceden oraya gündem değişiyor. tiyatrocular çok mu konuşuyor? yolla avm'yi cihangir'e dertlerini unutsun pezevenkler. keşke inşaat konusunda aşmış olan başbakanımız bu projeyi hayata geçirse. solcu gakk dese avm'yi yanaştırmalı abi...

duran adam

durarak kışkırtacağı insanların çoğalma olasılığını hesaplayan polisin doğru hamlesiydi bunu paketlemek. zaten gergin günler geçirdi ülke, saç sakal bi tipin hazırolda durması gibi bir şovmenlik için yanlış zamandı beybiler. bıktım şu solcu romantizminizden amk. biri durur, biri kendini gemiye zincirler. biri hayvan barınağında köpeğe götünü siktirir... bi bitmediniz be.

proletarya ayaklanmalı deyip yumurta kırmak

klasik bir sözlük solcusunun en büyük yanılgısı.girdiyi yazıp pul biberi serpiyor hemen. kızlar artık inanmıyor bunlara. halkı sokaklara dökecek kadar güçlü bir sanal figür, reelde de güçlü olmalı bence. "devrim için önce iş makinalarını ele geçirmeliyiz" diye marx'tan çalıntı yapan bir adamın akbilinin boş olması o kızı uzaklaştırıyor. güzel genç kardeşlerim. niyetim kötü değil ama bunlara vereceğinize bana verin. köri soslu tabık falan yeriz lan en azından. sol, insanı yozlaştırır. mahveder. sokakta gitar çalıp bozuk para dilenirsiniz. aman dikkat.

polislerdeki solcu dövme arzusu

gezi'den başlayan süreçle 15 temmuz sonrası doruk noktasındadır kanımca. taksim'dekiler şanslı. ne kadar it kopuk solcu varsa, haftanın 7 günü gelip dayak özlemlerini gideriyor. saçından çekilen uzun saçlı çocuklar da mutlu polis de. konya polisi ise gariban. yılda bir bilemedin iki eylem görüyor. onda da 15 kişi anca var. ara sıra görev yerleri dönüşümlü olmalı bunların. kahraman her polisimizin tatması gereken bir şey sosyalist tiplere girişmek. ağzı yüzü kayık çoğunun esrardan. gömeceksin açılacak adam.

deniz gezmiş

"kağıt bir gemidir devrim. kaç yunus görmüş , kaç deniz gezmiş" falan filan diye tweet attırır solcuşlara... bu solcu ibişler ölmeli bence. yılda 25 devrim şehidi çıkarıp her sene anıyorlar. umurlarında değil. gazı verip verip insanları ölüme yollayan solculara karşı dik duralım. solculuk belası er geç silinecek gezegenden. solculuk, kız arkadaşa laf atılınca "beyfendi bu yaptığınız barbarlık" demektir. solcu olmadan önce genel konjonktüre bir daha bakmalı. solcular çok sıkıcı günümüzde. anca şiir okuyup sikişmiyorlar.

solcu yapınca özgürlük sağcı yapınca rezillik

hayatın her alanına sirayet etmiş, aşırı yobaz komünistlerin beynin işleyişini anlatan bir sav. bıktırıcı. öncelikle , (bkz:solcuların dindarlardan daha yobaz olması) "allah yok din yalan" yazarsan ifade ve inanç özgürlüğü, salih memecan çizerse "atılsın işten." ramazanda konya'da bira içeni tartaklayınca barbarlık, plajda çocuğunu bekleyen türbanlı kadının yüzüne tükürüp atınca, "gebersin ninja kılıklı pis yobazlar, ne işleri var burada" türk intikam tugayı mıdır nedir, o hacklerse "liseli lamerler daha imla kurallarını bilmiyolla", redhack hacklerse "sanal devrim yolunda hızla ilerleyen cesur gençler." fazıl say saçmalayınca "ama piyano çalıyo o ülkemizi tanıtıyo ühühüü", nihat doğan saçmalayınca "konuşmayı bilmeyen pis kıro" yüzlerce çıkar, yüzlerce... solculuk yobazlıktır dostlar. en az karşıt görüşlerin yobazlığı kadar kadar tehlikelidir. solcular şu yavşaklıklarını, şu ikiyüzlülüklerini bırakmadıkça özgürlükten bahsetmesin. --sikimle gülüyom--

eylemlerde hep güzel kızların sloganı başlatması

solcu da olsa insan insandır demek. inceden akmak ister memelere 1 mayıs gibi kortejlerdebile. arkada götünü yırtan bir adam oluyor sloganı başlatıp yaymak için, sallamıyorlar. ama o jennifer lopez popolu kız, içinden insanlık dese bile solcular hep bir ağızdan "insanlık onuru işkenceyi yenecek" diye bağırıyor. nerde kaldı emekçiler. hani marx. ayıptır günahtır be.

bir şehri ve sözlüğü terk etmek

yüreğime batan minik minik cam kırıkları ve yaşlı gözlerimle, 24 saat içinde gerçekleştireceğim acılarla süslü yol hikayesidir. yine beceremedim mutlu olmayı. bir evlendirme dairesinden çıkamadım kol kola sevdiceğimle. ıspanaklı börek yapmış yolumu gözleyen anneme, "ana bu da gelinin rümeysa 3 aylık hamile şu an" diyemedim. her kadın, ruhumdan bir parçayı kemirip koparmış ve tükürmüş gibi. bu da yetmemiş, o parçaların üzerine havada uçan kargalar sıçmış sanki. sanki odaya giren kelebekler ağzıma ağzıma gelmeye çalışıp ekrana konmuş ve çok korkmuşum tüm olanlardan. kaçmışım hep kendi içime doğru. ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım, acılarımdan kaçamamışım. ve o travestiler. koca taşaklarıyla utanmadan zart zurt köşe başından çıkan pasif sikliler. birine bile bulaşmadım. alnım ak. çok amcıl yetiştirilmişim. gurur duyduğum yanlarım da var. hiç zenci sikmedim. istemiştim pamuk gibi bedenimin bitter çikolata bir hanım tarafından yalanmasını. yapamadım. hepsi çok çirkin ve şişko. normalde güzelleri olurdu ama göremedim. ormandan mı geldiniz allahsızlar? insan özünü buluyor. her şeye rağmen ayakta kalmak zorunda hissediyor. kimi zaman birilerine tutundum. sen duvar ol, yaslanayım sana, kollarında uyuyayım dedim. istemediler beni. artık buraya gelme, sevgim bitti dediler. canları sağolsun. belki paralel evrende şu an çok mutluyuz. yağmurlu bir günde koşuyoruz bok var gibi. sen bir tekila istiyorsun, ben de sana bira içsen keşke hafız hesabı pis geçirirler diyorum. aşk böyle şeyleri aşmaz mıydı? aşamadı işte. kırıldım amk. bıktım. o sokaklarda yine bira şişeleri olacak. sözlükler de entry, hepsi anı dolu olacak. insanlar yine gülecek. şehirler gittiğimizi anlayamaz. çünkü adı üzerinde, şehir olm bu. insan olsa anlardı. yice mevlam ne güzel dizayn etmiş her şeyi.

imla kurallarına takmış sevgili edinmek

gömleğin üzerinden baklava desenli süveter diyen sıkıcı ve türk sanat müziği tiplerin yapacağı leş iş. el kol hareketleri ile bile anlaşılır şu fani hayatta. dilimizin kurallarınıda sikeyim, bağlaçlarıda, imlayıda. da ayrı. ayrı ayrı sikeyim. entellik dangozluktur dostlar. dikkat edelim.

aşk üstadı ezik sokak satıcısı

sosyal medyada kendine yer bulabilen loser tiplerdir. her şehirde olur bunlardan. mükemmel bir türkçe ile şivesiz konuşurlar yaptıkları -işten- beklenmeyecek ölçüde. biz simitçilerin "simidiyee" diye bağırmasını kolektif bilinç yapmışızdır ama o adam, sevdiğini anlatır. simit satmasına giden o yolda yaşadıklarını.. alkollüyken zevk verir bu tip adamlar. istiklal'de bol bunlardan. herkes bir zamanlar genel müdürmüş amk. bir am için şimdi sokakta mızıka üflüyormuş. abartılır bunlar sözlüklerde. "kadıköyde gofret satan bilge amca" "taksimce yarrak satan guru dede" şeklinde yazar durur solcular. akıllı olsalardı bu hale düşmezlerdi bu piçler. gerçekler çok acı. onlara kazık atan kadınlarla süsledikleri o masallarda bir sürü mantık hatası bulurum hep. 2 lira bahşiş bırakıp uzarım. sadece eğlendiir beni ses tonları. zaafları yüzünden o haldeler. o yaşamdan zevk alıyorlar. saçı sakalı karışmış her dilenci kılıklıdan, düzgün şive ile hikaye dinleyince duygulanmayın dostlar. bunlar bunu meslek edinmiş. sikime kadar yolları var. erkek olsaydı da sevdiği kadını kaptırmasaydı. kaptırınca da kpss'ye girip memur olsaydı. yarrak gibi kestane satan adamın şekspir tiradlarına karnımız tok.